Posts

Showing posts from May, 2011

Bir bahar rastlantısı...

Image
19 nisan 2008... İzmir Kitap Fuarına katılmak için Paris’ten İzmir’e gidiyorum. İlk kitabımın imza günü. Tesadüfen de kızların okulunun bahar tatiline rastladığı için onları da götürüyorum yanımda. Onları Çeşme’ye anneme bırakıp ben birkaç gün İzmir’de kalacağım... Uçakta yerlerimize oturduk. Melanie ile Liza hemen kitaplarını çıkartıp okumaya başladılar. Lucy benim yanımda. O da boyama kalemlerini çıkarttı. Harıl harıl resim yapıyor. Ben uçakta okuyacağım ve yazacağım şeyleri çoktan hazırlamışım. Lucy’nin yanında oturan ve sohbet konusu açmaya çalışan hanımla konuşmaya hiç niyetim yok. Biliyorum ki elimi versem kolumu alamayacağım. Bazı insanlar sizi uçakta okunacak kitap yerine koyup, “Ay üç saat nasıl geçti hiç anlamadım!” diye teşekkür edip iniyor. Artık bu tuzağa düşmemeye karar verdim. Ne yalan söyleyeyim, bazen hiç Türkçe bilmiyormuş gibi yaptığım bile oluyor. İki saat boyunca “kısa cevap” şeklinde hallettim soruları: -        Evet 4,5 yaşın...

Yaş 46, yolun yarısı eder(miş)

Image
Bir doğum günüm daha geldi çattı. 7 Mayıs 2011'de 46 yaşımı dolduruyorum! Daha 45’e zor alışmışken ne zaman 46 oldum? O bir sene nereye uçup gitti? Geçen sene kendimce “45 yolun yarısı eder” diye hesaplamıştım. Kendimdeki değişiklerle de bir güzel dalga geçmiştim. 45’inci yaşıma pek neşeli girmiştim doğrusu... Bu sene nasıl bir motivasyon bulabilirim derken The Economist dergisi imdadıma yetişti. 16 Aralık’taki kapak yazısında yaş ve mutluluk arasındaki ilişkiden bahsediyor. Neden insanlar orta yaşı geçtikten sonra daha mutlu oluyormuş? Dönüm noktası neresiymiş? Yazının beni ilgilendiren kısmı, küresel ortalama alındığında, olgunluk yaşı, yani yolun yarısı 46 yaşmış. Ben yanlış hesap yapmışım geçen sene, oh bir sene kazandım, yaşasın! Üstelik gerçek mutluluk 46’dan sonra yakalanıyormuş! Kabaca bir özet yaparsak durum şöyle: Gençlik farkına varmadan geçiyor. Koşturma, ihtiras ve tatminsizlikler arasında, hiçbir şey anlamadan... İnsan çocukları olunca çok mu...