Aşırı iletişimle kopukluk arasında...
En yakın arkadaşlarımdan biriyle karşılıklı konuşuyoruz. Daha doğrusu ben ona bir şeyler anlatıyorum, o beni dinlemiyor. “Hımm…”, “Aaa öyle mi?”, “Hay Allah...” tarzında verdiği cevaplardan dinlemediği hemen anlaşılıyor. Elleri ve gözleri i-phone’unda… İlerleyen saatlerde başka arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Onların da elinde birer i-phone, ya da blackberry, kimse birbirine 5 dakikadan fazla konsantre olamıyor, sürekli yeni gelen mesajlar kontrol ediliyor, arayanlara cevap veriliyor… Hiç bitmeyen bir haberleşme hâli... Ama orada olmayan insanlarla! Tam karşında oturanla iki kelime konuşamıyorsun, sürekli bölünüyor. Diğer masalara bakıyorum, onlarda da aynı durum. Baş başa gelmiş çiftler bile karşılıklı oturup başkalarıyla konuşuyor ya da ilgileri telefonlarında. Gözlemlediklerim sırf ergenlik çağındaki gençlerde olsa yadırgamayacağım ama ben olgunluk çağındaki kişilerden bahsettiğim için garibime gidiyor. Bu manzaralar İstanbul’dan... Fransa’da cep telefonunu masanın üze