Posts

Showing posts from January, 2011

Ergen sözlüğü

Image
Bir ergen ile anlaşabilmek için onun konuştuğu lisanı bilmeye gerek yok. Sadece birkaç kelime ya da cümle öğrenmek yeterli. Eğer konuşmak zahmetinde bulunursa hep aynı şeyleri duyuyorsunuz. Bazı sözcükler birden fazla anlama geliyor ve genellikle anlamı dışında kullanılıyor (uzmanlık konum olan Fransa’da yaşayan ergenlerden bahsediyorum.) En çok kullanılan İngilizce’den gelen bir kelime: Cool! -        On dakika sonra sofraya otuyoruz. -        Cool! = üf, tamam. -        Lütfen yatmadan önce yere attıklarını topla. -        Cool! = kaç defa tekrarlarsan tekrarla, ben yine toplamadan gidicem yarın sabah. -        Geç kalma lütfen, hava kararmadan gel. -        Cool! = yine evde olmam gereken saatte sms gönderip «yoldayım» der, yarım saat geç gelirim. Bir de «Tu es sérieuse?» var… ...

Neden çocuklara yalan söylüyorsunuz?

Akşam sakin sakin Lucy’nin ödevini yaptırırken, Melanie ile Liza’nın odasından gittikçe yükselen tartışma sesleri gelmeye başladı. Bir süre bekledim ama sesler çığlığa dönüşünce müdahele etmek zorunda kaldım. Ayşe: N’oooluyooo??? Liza: Anneeee kutumdaki son dört çikolatamı da yemiş! Bana sormadan! Mel: N’apiim, evde yoktu, soramadım. Üstelik ben ona hediye etmiştim o çikolataları, hem de kendi paramla almıştım. Ayşe: Bir dakika, hediye ettikten sonra artık senin değil Liza’nın, sormadan yiyemezsin. Liza: Bi defa yalan söylüyor. Noel hediyeleri ile beraber vermişti. Senin Noel’de birbirimize hediye almamız için verdiğin paradan aldı. Mel : Hayır, o para bitmişti, ben cep harçlığımdan…….. Mélanie daha cümlesini tamamlayamadan Lucy kendini yatağın üstüne attı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı « Noel baba yok… Noel baba yooookkkkk. » O anda üçümüze de dank etti. Lucy’nin orada olduğunu tamamen unutup pot kırmıştık! Noel babanın gökyüzünden kızağıyla gelip hediyeleri...

Nereden nereye...

Image
10 şubat 1997. “Diplôme de Français des Affaires” programının ilk günü. Sorbonne Üniversitesi ve Ticaret odasının beraber hazırladığı ciddi bir diploma programı. Lisan işi bitmiş artık bir üst seviyeye geçmişim. İş Fransızcasından daha kapsamlı, üniversitede okuduğum birçok dersin de Fransızca kısa özeti sayılabilecek bu programa başlamaktan çok mutluyum. Büyük oval masanın etrafına dizilmiş bütün öğrenciler. Masanın başında sonradan çok seveceğim ekonomi öğretmenim Monsieur Perfornis oturuyor. Öğretmenimiz kısaca kendimizi tanıtmamızı istiyor. Sırayla herkes başlıyor. Öğrencilerden bir tanesi "Gül Laurent" diyor, benimkine çok benzeyen bir aksanla... Soyadı Laurent... O da benim gibi bir Fransızla evli demek... Sıra bana gelince o da dikkat kesilip aynı şeyleri düşünerek bana bakıyor. Ders sonunda birbirimizin yanına gidip konuşuyoruz. Gül İzmirli. Benim gibi eşiyle Türkiye’de tanışmış. Onun da eşi tanıştıklarında “coopérant”mış. (“Coopérant” askerliğini yurt dışında Konso...