H-a-r-i-k-a-y-ı-m !
28 şubat 2010... Bir Pazar sabahı... Reiki mastırımız
Gülcan’ın etrafındaki rahat koltuklara oturmuş dikkatle onu dinliyorduk...
Birbirini tanımayan dört kişi bütün günümüzü beraber geçirecektik... Gülcan’ı
da hiçbirimiz tanımıyorduk aslında. Birilerinin tavsiyesi ile kendimizi onun
ofisinde bulmuştuk.
Önce tanışma turumuzu yaptık. Herkes kendini tanıttı.
Fakat bir kural vardı. Kendimizi anlatırken hiçbir olumsuz cümle kurmayacak,
sadece iyi taraflarımızdan bahsedecektik. Bu kolay gibi görünse bile zor bir
egzersiz. Ben şöyleyim, ben böyleyim diye kendini övmek hiç kolay değil. Ama en
zoru sonunda söylememiz gereken kelimeydi. Göğsümüzü gere gere ve sesimiz
çıktığı kadar bağırarak “H-a-r-i-k-a-y-ı-m” demeliydik. Bir kaç defa, inanarak
söyleyene kadar... Hepimiz biraz zorlandık, çekindik, güldük ama söyledik.
İnsanın “harika” olduğunu düşündüğü anlar çok fazla değil
aslında. Kendine inanmak ve kendini iyi satmak da bir sanat. Benim hiçbir zaman
öğrenemeyeceğim bir sanat dalı. Çok ama çok utanırım bir şeyi iyi yaptığımı
söylemekten. Hayranlıkla seyrederim özgüveni becerisinin üzerinde olanları...
Benim uzmanlık alanım, kendime altından kalkamayacağım
kadar hedef belirleyip, kısa zamanda istediğim sonucu alamayınca hayal kırıklığına
uğramak. Kendimi dünyanın en beceriksiz insanı ilan edip yerin dibine sokmak.
Son zamanlarda her şey üst üste gelmişti. Nasıl bunaldım
anlatamam. “Harika” olmayı geçtim, kendimi “iyi” bile hissetmiyordum. Kötümser
oldukça da negatif negatifi çekiyor, her şey daha da kötüye gidiyordu.
Baktım hiçbir şeyi değiştiremiyorum, olaylara bakış açımı
değiştireyim bari dedim. Birden Gülcan’ı hatırladım ve kendime çok acımasızca
davrandığımı kabul ettim. Kendimi iyi ve kötü taraflarımla kabul edip harikayım
demenin zamanı gelmişti!
Kurduğum cümlelerdeki “aptalım”, “salağım” kelimelerinin yerine
“harikayım”ı koydum:
Aklına her geleni düşünmeden anında söyleyen “harika” bir
kadınım!
(Eşşek kadar oldum, hâlâ öğrenemedim. Ama ne yapayım?
Söylemişsem söylemişim, yazmışsam yazmışım. O zaman doğru gelmiş öyle yapmışım.
Geri dönüp düzeltemem ki...)
Yaptığı hatalardan ders almayan bir “harika”yım!
(Marifet değil, akıllılık da değil tabii. İki defa aynı
hatayı yapıp ders almamış olabilirim. Olsun, üçüncüsünde alırım.)
Aaaa bir iyi geldi anlatamam!
Harika mıyım, neyim? J
Paris, 23 ocak 2013